Ölümden Sonra Kıyamete Kadar Ruhlar Nerede Olurlar?

Ölümden Sonra Kıyamete Kadar Ruhlar Nerede Olurlar?
Bu konu  hakkında, değişik görüşler ileri sürülmüştür.
Ebu Hureyre ve İbni Ömer (ra)2nın görüşlerine göre, "Şehit olsun, olmasın bütün, müminlerin ruhları cennettedir. Eğer büyük bir günah veya borcu sebebiyle cennete girmesi yasaklanmamışsa" demişlerdir.
Bu konuda ki dedikleri ise şöyledir "Eğer ölen kişi, Allah'a yaklaştırılanlardan ise, o, rahatlık, bol rızık ve nimet cennetin dedir ve eğer meymetlilerden ise, meymetlilerden sana selam olsun. Yok eğer yalanlayan sapıklardan ise, onan kaynar sudan bir konuk sofrası ve cehennme atılışı vardır.[1]

Bu ayeti kerimelerde Yüce Allah Ruhları üç guruba ayırmıştır. 
a) Mukareblerin ruhları " bunların naim cennetinde olduklarını;
b) Müslümanların Ruhları "bunlarında, azaptan  kurtulmuş olduklarını, 
c) İnkarcıların ve sapıkların Ruhları: Bunların ise, cehennemde olduklarını, bildirmiştir.[2]

Diğer bir ayeti kerime ise şöyledir:

"Ey emin ve mutmain olan ruh! Dön Rabbine! sen ondan razı, oda, senden razı olarak. Haydi gir kullarımın içine, gir cennetime"[3] ayetleridir.

Bu hitap kişinin ölüm anında, kabirde ve haşir günlerinde olmasında hiç bir mahzur yoktur, denilmiştir. 

Kaap İbni Malik'in rivayetine göre, Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Müminin Ruhu, kendisinin dirileceği kıyamet gibi cesidine geri dönünceye kadar cennet ağaçlarından rızıklanan bir kuş gibidir." [4]
 Bazılarına göre ise, cennette olan ruhlar,  sadece şehitlerin Ruhlarıdır. bu görüşte olanların delilleri ise şunlardır;   
 Resülulllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Uhut savaşın da kardeşlerinizin şehit olunca, Allah'u Teala onların ruhlarını yeşil kuşların karınlarına koydu ki, onlar cennet ırmaklarından içerler, meyvelerinden yerler ve arşın gölgesinde asılı altın kandillere giderler, istirahat ederler. Böylece yeme içmelerinin hoşluğunu ve uyku yerlerini güzelliğini tadınca: "Nolaydı Allah'ın bize neler ikram ettiğini kardeşlerimiz bilselerdi de, cihattan çekinmeseler ve harpden kaçınmasalardı" dediler. Allah'u Teala'da sizin tarafınızdan ben, onlara bunu tebliğ ederim" buyurdu ve şu ayaeti inzal eyledi:

Allah yolunda öldürülenlerin sakın ölüler sanmayın bilakis onlar Rab'lerinin katında diridirler. Öyle ki  Allah'ın lütfu inayetinden kendilerine verdiği şehitlik mertebesiyle hebside, sevincli olarak cennet nimetleriyle rızıklanırlar. Arkalarından henüz onlara katılmaya şehit kardeşleri hakkında da:  "Onlara  korku yoktur. Onlar mahzunda olacak değildir" diye müjde vermek isterler." 

2- Mesrük (ra),den rivayet edildiğine göre, İbni Mes'ut (ra) şöyle demiştir. " Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma... "ayetin manasını Resülu Ekrem'den sorduk, o şöyle buyurdu:

" Şehitlerin ruhları yeşil kuşların karınların dadır, (Yahut  yeşil kuş surtinde şeklillenmiştir). Cennette diledikleri yerlere gidip gelirler. arşta asılı kandillere de giderler. Allah'u Teala bunların hallerine müttali olunca, onlara:  
"Daha istediğiniz bir şey varmı dır? Nime tinizi arttırayım!" buyurur. Onlar da:

"Daha ne isteyelim ey Rabbimiz cennete dilediğimiz yerlere gidip geliyoruz" derler. 
Allah'u Teala'da ikinci defa: "Daha istediğiniz bir şey var mıdır? Nimetinizi arttırayım." buyurur. Onlar görürler ki, devaölı olarak istediğiniz varmı? "diye soruluyor. O zaman:

" Ey Rabbimiz ruhları mızı cesetlerimize geri döndürmeni isteriz; taki, senin yolunda tekrar savaşalım ve yine şehit olalım" derler.[5] 

Mücahit (ra)'a göre "Ruhlar cennette olmadıkları halde, cennet meyvelerinden yer ve cennetin hoş kokularını duyarlar" demiştir Hasan-ı basride: Şehitler Allah katında diridirler. Rıskları kendilerine arz olunur da kendilerine ve sevinç gelir gelir. Nitekim firavun ve taraftarlarına sabah akşam cehennem arz olunup kendilerine elem ve ıstırap geldiği gibi" demiştir.

"- İbni Abbas 8ra)2ın bildirdiğine göre, bu konuda Resül-i Ekrem.

"- Şehitler, cennetin kapısındaki parlak ırmak kenarındaki yeşil kubbe içindedirler. Sabah akşam rızık cennetten çıkarılır ve kendilerine arzolunur" buyurmuştur.




1-[Kitabü'r-ruh,s. 93]
2-[El-fecr,27-30]
3-[İbni Hambel, 3/455]
4-[Tirmizi, K.Tefsiri al-i İmran, bab 4: Müslim, Kİmare, hadis 121, c. 3/1502. Kitabür'ruh, s 96]
5-[Kitabür-ruh, s. 99: İbni Hambel, 1/266]

0 σχόλια: